بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَٱسۡتَفۡتِهِمۡ أَلِرَبِّكَ ٱلۡبَنَاتُ وَلَهُمُ ٱلۡبَنُونَ ١٤٩

Şimdi sen, onlara sor, kızlar senin Rabbının da, oğlanlar onların mı?

– İbni Kesir

أَمۡ خَلَقۡنَا ٱلۡمَلَٰٓئِكَةَ إِنَٰثٗا وَهُمۡ شَٰهِدُونَ ١٥٠

Yoksa, Biz, melekleri dişi olarak yarattık da onlar buna şahid miydiler?

– İbni Kesir

أَلَآ إِنَّهُم مِّنۡ إِفۡكِهِمۡ لَيَقُولُونَ ١٥١

İyi bilin ki; gerçekten onlar, iftiralarından ötürü şöyle diyorlar:

– İbni Kesir

وَلَدَ ٱللَّهُ وَإِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ ١٥٢

Allah doğurdu. Hiç şüphesiz onlar yalancılardır.

– İbni Kesir

أَصۡطَفَى ٱلۡبَنَاتِ عَلَى ٱلۡبَنِينَ ١٥٣

Kızları, oğullara tercih mi etmiş?

– İbni Kesir

مَا لَكُمۡ كَيۡفَ تَحۡكُمُونَ ١٥٤

Ne oluyor size, nasıl hükmediyorsunuz?

– İbni Kesir

أَفَلَا تَذَكَّرُونَ ١٥٥

Hiç düşünmüyor musunuz?

– İbni Kesir

أَمۡ لَكُمۡ سُلۡطَٰنٞ مُّبِينٞ ١٥٦

Yoksa sizin apaçık bir deliliniz mi var?

– İbni Kesir

فَأۡتُواْ بِكِتَٰبِكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ ١٥٧

Eğer sadıklardan iseniz kitabınızı getirin.

– İbni Kesir

وَجَعَلُواْ بَيۡنَهُۥ وَبَيۡنَ ٱلۡجِنَّةِ نَسَبٗاۚ وَلَقَدۡ عَلِمَتِ ٱلۡجِنَّةُ إِنَّهُمۡ لَمُحۡضَرُونَ ١٥٨

O'nunla cinnler arasında bir neseb bağı uydurdular. Andolsun ki; cinnler de, onların götürüleceklerini bilmektedirler.

– İbni Kesir

سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ ١٥٩

Allah, onların nitelendirdiklerinden münezzehtir.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu